Bilişim Hukuku Dijital Çağın Hukuki Dinamikleri ve Türkiye’deki Yasal Çerçeve
Bilişim hukuku, teknolojinin hızla geliştiği dijital çağda, internet, veri güvenliği, yapay zeka ve elektronik ticaret gibi alanlardaki hukuki sorunları düzenleyen disiplinler arası bir hukuk dalıdır. Türkiye’de bu alan, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK), 5651 Sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Hakkında Kanun ve 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) gibi düzenlemelerle şekillenmektedir. Bu makalede, bilişim hukukunun temel ilkeleri, siber suçlar, kişisel verilerin korunması ve dijital sözleşmeler gibi kritik konular, hukuki perspektifle analiz edilecek; Türk hukuk sistemindeki güncel gelişmeler ve eksiklikler irdelenecektir.
1. Bilişim Hukukunun Kapsamı ve Temel Kavramlar
Bilişim hukuku, dijital ortamda gerçekleşen tüm hukuki ilişkileri kapsar. Elektronik imza, veri gizliliği, siber güvenlik ve ağ tarafsızlığı gibi kavramlar bu alanın temelini oluşturur. Özellikle e-ticaret platformlarının yaygınlaşmasıyla birlikte, tüketici hakları ve sözleşme hukuku da bilişim hukukunun önemli bir parçası haline gelmiştir. Türkiye’de, 6563 Sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun, online alışveriş sitelerinin yükümlülüklerini ve tüketicilerin korunma mekanizmalarını detaylandırır.
2. Siber Suçlar ve Türk Ceza Kanunu’ndaki Yansımaları
Siber suçlar, bilişim hukukunun en çok tartışılan başlıklarından biridir. TCK m. 243-245 arasındaki maddeler, bilişim sistemine hukuka aykırı erişim, verileri yok etme veya değiştirme ve bankacılık kartlarının kötüye kullanımı gibi suçları tanımlar. Örneğin, bir sosyal medya hesabının ele geçirilmesi veya finansal verilerin çalınması durumunda, faillere 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası öngörülür. Ancak siber suçların sınır ötesi niteliği, soruşturma süreçlerinde uluslararası iş birliği gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır.
Son dönemde, fidye yazılımı (ransomware) saldırıları ve deepfake teknolojisinin kötüye kullanımı gibi yeni nesil siber tehditler, mevzuatın dinamik bir şekilde güncellenmesi ihtiyacını doğurmuştur.
3. Kişisel Verilerin Korunması ve KVKK’nın Rolü
6698 Sayılı KVKK, Türkiye’de kişisel verilerin işlenmesi, saklanması ve aktarılmasına ilişkin kuralları düzenleyen temel kanundur. Kanuna göre, veri sorumlularının açık rıza alması, veri güvenliğini sağlaması ve Veri Koruma Kurumu’na (KVK Kurumu) bildirim yapması zorunludur. 2023 yılında yapılan değişikliklerle, veri ihlali bildirim süresi 72 saat ile sınırlandırılmış ve idari para cezaları artırılmıştır.
Ancak uygulamada, özellikle KOBİ’lerin KVKK’ya uyum süreçlerinde maliyet ve teknik eksiklikler nedeniyle sorunlar yaşanmaktadır. Ayrıca, yapay zeka algoritmalarının kişisel verileri işlemesi durumunda, mevcut düzenlemelerin yetersiz kalabileceği uzmanlarca tartışılmaktadır.
4. Dijital Sözleşmeler ve Elektronik İmzanın Hukuki Geçerliliği
Dijitalleşmeyle birlikte, elektronik sözleşmelerin hukuki geçerliliği önem kazanmıştır. 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu, ıslak imza ile eş değer kabul edilen nitelikli elektronik imzayı tanımlar. Özellikle emlak satışı, kira sözleşmeleri veya iş akitleri gibi resmi işlemlerde, bu imzanın kullanılması güvenli ve hızlı bir çözüm sunar.
Ne var ki, akıllı sözleşmeler (smart contracts) gibi blockchain tabanlı uygulamaların Türk hukukunda henüz açık bir düzenlemesi bulunmamaktadır. Bu durum, teknoloji ile hukuk arasındaki uyum sorununu gözler önüne sermektedir.
5. Yapay Zeka ve Hukuki Sorumluluk Tartışmaları
Yapay zeka (AI) sistemlerinin karar mekanizmalarında kullanılması, hukuki sorumluluk konusunda belirsizliklere yol açmaktadır. Örneğin, otonom bir aracın kazaya neden olması durumunda sorumlunun üretici mi, yazılım geliştiricisi mi yoksa kullanıcı mı olacağı tartışmalıdır. Türk hukuku, bu tür durumlar için net kurallar içermediğinden, Medeni Kanun ve Tüketici Hakları Kanunu genel hükümleriyle çözüm aranmaktadır.
Bilişim hukuku, teknolojik ilerlemelerle paralel olarak sürekli evrilen bir alandır. Türkiye’de son yıllarda atılan adımlar (KVKK, dijital ticaret düzenlemeleri) olumlu olsa da, akıllı şehirler, metaverse ve kripto varlıklar gibi yeni nesil konulara ilişkin mevzuat eksiklikleri dikkat çekmektedir. Hukukçuların teknolojiye hâkimiyeti ve multidisipliner çalışmalar, bu açığın kapatılmasında kritik rol oynayacaktır.
Bilişim hukuku davalarında, hukuki süreçlerin karmaşıklığı nedeniyle uzman avukat desteği alınması ve siber güvenlik önlemlerinin titizlikle uygulanması tavsiye edilir.