
Türkiye’de Medya Hukuku ve Sağlık Hukuku Kesişimi: Hasta Hakları, Medya Etiği ve Dijital Sağlık Yayıncılığı
Sağlık hukuku, hasta hakları, tıbbi uygulama hataları, sağlık hizmetlerinin denetimi ve sağlık verilerinin korunmasını düzenleyen bir alandır. Medya hukuku ile kesişiminde ise bu disiplin, sağlık haberlerinin etik sınırları, dijital platformlarda tıbbi bilgi paylaşımı ve reklam yasakları gibi konularla öne çıkar. Bu yazıda, Türkiye’de medya hukuku bağlamında sağlık hukukunun temel sorunları ve çözüm önerileri analiz edilecektir.
Hasta Mahremiyeti ve Medya Haberleri:
Türk Ceza Kanunu (TCK) md. 136 ve Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) md. 6 uyarınca, hastaların tanı, tedavi ve kişisel verilerinin izinsiz açıklanması suçtur. Medya kuruluşları, sağlık haberlerinde hastaların yüzlerinin bulanıklaştırılması veya kimlik bilgilerinin değiştirilmesi gibi teknikler kullanarak bu ihlali önlemelidir. Örneğin, Yargıtay’ın 2023/567 sayılı kararında, bir gazetenin hasta fotoğrafını izinsiz yayınlaması nedeniyle manevi tazminat ödemeye mahkûm edildiği belirtilmiştir.
Tıbbi Reklam Yasakları ve Medya:
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Etik Kuralları ve Sağlık Bakanlığı’nın ilgili mevzuatı, doktorların veya sağlık kuruluşlarının medyada “tedavi garantisi” veren veya yanıltıcı reklamlar yapmasını yasaklar. RTÜK Kanunu md. 8/1-e uyarınca, bu tür reklamlar yayınlayan kanallara para cezası uygulanabilir.
Dijital Sağlık İçeriklerinin Sorumluluğu:
YouTube’da “doktor” unvanıyla tavsiye veren kişilerin veya sosyal medyada paylaşılan bitkisel tedavi iddialarının hukuki sorumluluğu, Tüketicinin Korunması Kanunu md. 6 ve TCK md. 277 (kamu sağlığını tehlikeye atma) kapsamında değerlendirilir.
Sağlık Çalışanlarının İtibar İhlalleri:
Medyada asılsız haberlerle hedef gösterilen doktor veya sağlık kuruluşları, TCK md. 125 (hakaret) ve TTB Disiplin Yönetmeliği uyarınca hukuki ve idari yollara başvurabilir.
Pandemide Bilgi Kirliliği:
COVID-19 döneminde sosyal medyada yayılan yanlış bilgiler, Sağlık Bakanlığı’nın Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü ile iş birliği yaparak yanlış bilgileri düzelten yayınlar yapmasını zorunlu kılmıştır.
Tele-Tıp ve Veri Güvenliği:
Tele-tıp uygulamalarının medya aracılığıyla tanıtılması, hasta verilerinin KVKK’ya uygun şekilde korunmasını gerektirir. Aksi halde, hem sağlık kuruluşları hem de medya platformları sorumlu tutulabilir.
Anayasa Mahkemesi’nin 2022 Tarihli Kararı:
Bir televizyon programında hastalığıyla ilgili detaylar izinsiz yayınlanan kişinin açtığı davada, AYM “özel hayatın gizliliği ile basın özgürlüğünün dengelenmesi gerektiğini” vurgulayarak tazminat hakkını onadı.
RTÜK’ün Sağlık Programlarına Müdahalesi:
RTÜK, 2023’te bir kanalın “mucize tedavi” iddialı programını RTÜK Kanunu md. 8/1-e gereği 3 ay yayın yasağı ve para cezasıyla cezalandırdı.
Dijital Reklamlar ve İdari Para Cezaları:
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), Instagram’da diyet ürün reklamı yapan bir şirketin sitesini, 5651 Sayılı Kanun kapsamında erişime kapattı.
Medya Etiği Eğitimleri:
Gazeteciler ve içerik üreticileri, hasta hakları ve tıbbi etik konularında düzenli eğitim almalıdır.
KVKK Uyumlu Yayıncılık:
Sağlık içerikli programlarda hasta verileri, KVKK’ya uygun şekilde anonimleştirilerek kullanılmalıdır.
Reklam Denetim Mekanizmaları:
Sağlık Bakanlığı ve RTÜK, dijital reklamları proaktif şekilde denetlemek için yapay zekâ tabanlı tarama sistemleri geliştirmelidir.
Sağlık hukuku ve medya hukuku, kamu yararı ile bireysel hakların korunması arasındaki dengeyi sağlamak için disiplinler arası bir yaklaşım gerektirir. Medya kuruluşlarının sağlık içeriklerini üretirken hukuki ve etik sınırlara riayet etmesi, hem yaptırımlardan kaçınmak hem de toplum sağlığını korumak açısından elzemdir.